ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasındaki gerilimli Oval Ofis görüşmesi, küresel siyasette yeni bir dönemin işaret fişeği olabilir. Görüşmenin detayları tartışılmaya devam ederken, asıl dikkat çekici olan bu krizin gelecekteki olası sonuçları. Emekli Büyükelçi Uluç Özülker'in değerlendirmesine göre, Trump'ın davranışı, Ukrayna'yı ABD'nin öncelik listesinde gözden çıkardığını gösteriyor. Bu durum, sadece Ukrayna-Rusya savaşını değil, tüm küresel dengeleri etkileyecek nitelikte. Özülker, ABD'nin bu tavrının sebebini ABD-Çin rekabetine bağlıyor.

ABD'nin Yeni Stratejisi: Rusya ile Anlaşma, Çin'e Odaklanma

Özülker'in analizine göre, ABD, Çin'in yükselişini engellemek için Rusya ile bir ittifaka yöneliyor. Bu ittifakın oluşabilmesi için ise Ukrayna sorununun çözülmesi ve Rusya'nın zayıflatılması gerekiyor. ABD, Rusya'yı zayıflattıktan sonra, tüm gücünü Çin'e karşı kullanmayı planlıyor. Bu durum, Avrupa'nın güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atıyor. Özülker, Avrupa Birliği ve NATO'nun tek başlarına yeterli bir güç olmadığını, Rusya'ya karşı etkin bir savunma oluşturamayacaklarını vurguluyor. Bu nedenle, Avrupa ülkeleri, ABD ve Rusya arasındaki yeni dengeye uyum sağlamak zorunda kalacaklar. ABD'nin bu hamlesi, küresel düzeni derinden etkileyecek ve yeni bir güç dengesi yaratacaktır.

Avrupa'nın Yeni Dengede Yeri: Bir Yol Ayrımı

Avrupa Birliği'nin önünde büyük bir yol ayrımı var. Eğer ABD'nin stratejisini desteklerlerse, Ukrayna tampon bölge olmaktan çıkacak ve Rusya'nın doğrudan tehdidi altında kalacaklar. Ancak, ABD'ye karşı çıkmaları durumunda da ABD ile ilişkilerini riske atmış olacaklar. Bu nedenle, Avrupa'nın ABD-Rusya arasında zorlu bir denge politikası izlemesi gerekecek. İngiltere ise AB'den ayrılmasının ardından Ukrayna'yı destekleme kararı almış olsa da, güçlerinin ne kadar yeteceği belirsizliğini koruyor. Almanya'nın ise sınırlı askeri gücü ve mühimmat stokları, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Sonuç olarak, Avrupa, yeni küresel düzende belirsiz bir gelecekle karşı karşıya.

Türkiye'nin Yeni Rolü: Artan Değer ve Zorlu Denge

Bu yeni küresel düzende, Türkiye'nin önemi giderek artıyor. Büyükelçi Özülker, Türkiye'nin jeopolitik konumu ve artan askeri gücü nedeniyle, bölgesel barışı sağlayabilecek nadir ülkelerden biri olduğunu vurguluyor. Daha önce Türkiye'ye sırt çeviren ülkelerin artık Ankara'nın kapısını çalmaya başladığını belirtiyor. Türkiye'nin, bu yeni dengeyi en iyi şekilde değerlendirmek için dikkatli bir dış politika izlemesi gerekiyor. Savunma sanayisindeki ilerlemeler ve dengeli yaklaşım, Türkiye'nin bu dönemden büyük kazançlar elde etmesini sağlayabilir. Ancak, ABD-Rusya-Çin üçgeninde doğru bir pozisyon almak, önemli bir stratejik ustalık gerektiriyor. Türkiye'nin bu zorlu dengeyi başarıyla yönetmesi, bölgesel ve küresel istikrar için hayati önem taşıyor.